Varis Tedavisi

Varis toplardamarların, fonksiyonel bozuklukları sonucu ya da kan akımının önündeki bir engel nedeniyle genişleyerek kıvrımlı bir hal almasıdır.
Daha açık bir ifadeyle Varis, vücudun yani bacakların alt kısmında toplanan "kirli kanı" kalbe taşıyan toplardamarların genişleyip, kıvrıntılı hal alması
olarak tarif edilebilir.
Venöz yetmezlikle temelinde gelişen varis hastalığının gelişiminde sıklıkla kapakçık yetmezliği altta yatan neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Varis
yüzde 10 sıklıkla rastlanan yaygın bir toplumsal sağlık sorunudur.
Çoğunlukla bacak derisi altında değişik çaplarda mavimsi kabarıklıklar şeklinde görülür. Diğer varis formları ise kılcal damar çatlamaları şeklinde görülebilmektedir. Daha ileri dönemde bacakta, ayak bileklerinde ve ayakta ciltte renk değişikliği ve venöz ülserler gelişebilir.
Bacaklarda şişkinlik, ağırlık hissi, özellikle gece artan kramplar, kaşıntı, damar genişlemeleri, yaralar varisli hastanın şikayetlerinden bazılarıdır.


VARİS ÇEŞİTLERİ

Telenjektazik venler; çapı 1 mm'den küçük genişlemiş, intradermal kılcal küçük damarlardır.
Retiküler venler; çapı 1-3 mm arasında, intradermal, küçük ve kıvrımlı genişlemiş ven yapılarıdır.
Variköz venler; çapları 3 ve 3 mm üstünde geniş, kıvrımlı toplardamar ven genişlemeleridir.
Varis Tedavisi ile sağlığınıza kavuşun!

Birtakım faktörler, varis oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Bu faktörler; genetik yatkınlık, yaş, cinsiyet, hamilelik, sıcak iklim, obezite, kabızlık, geçirilmiş karın ameliyatları ve uzun süre oturmak ya da ayakta durmak gibi unsurlardır. Aynı zamanda Varis bir "meslek hastalığı"dır.
1- Genetik yatkınlık. Anne ve babanızın akrabalarından miras kalan genler birleşerek sizde varis oluşumunda genetik yatkınlık yaratmış olabilir.
2- Yaş: Yaşın ilerlemesi damarlarda varis oluşması riskini artırmaktadır. Yaş ilerledikçe, damarların içinde bulunan ve kan akışını ayarlayan kapakçıklar üzerinde aşınma ve yıpranma gelişmektedir. Sonuç olarak, bu yıpranma ve aşınma damarları ve kan oluşumunu olumsuz yönde etkileyerek varis oluşmasına sebep olur.
3- Cinsiyet: Kadınlarda varis görülmesi durumu daha yaygındır. Kadınlara özgü dişilik hormonları damar çeperlerini rahatlatmaya yardımcı olmaktadır. Hamilelik sürecinde, regl döneminde ya da menopoz döneminde yaşanan hormon değişimleri varis oluşması riskini artırmaktadır. Doğum kontrol hapları kullanmak varis oluşumuna sebep olabilmektedir.
4- Obezite: Çok fazla kilolu olmak ya da obezite, damarlar üzerinde baskı ve basınç oluşturacağı için varis riskini artırmaktadır.
5- Uzun Süre Ayakta Durmak veya Oturmak: Aynı pozisyonda uzun süre boyunca ayakta geçirmek zorunda kalan ya da sürekli masa başında oturan bireylerde, varis oluşması riskini artırmaktadır.
6- Doğum kontrol hapı kullanımı,
7- Venöz damar duvarını bozan birçok etken ve damar duvar zayıflığı,
8- Venöz sistemde basınç artması,
9- Sigara gibi faktörler varis oluşumunda etkilidir.

Damar genişlemesi
Varisli ekstremitede yorgunluk
• Ayaklarda ağırlık hissi
Yanma ya da sıcaklık hissi
Bacaklarda ağrı, kaşıntı, dolgunluk hissi ve kramp
Huzursuz bacak
Karıncalanma hissi, uyuşukluk ve şişlikler
Damarlarda mavi ya da mor renk oluşumu,
Bacaklardaki damarlarda bükülmüş kablo gibi görünüm ve şişkinlik.
Bacaklarda ağrı ve sızı,
Bacaklarda yanma, zonklama, kas ağrıları ve alt bacaklarda şişme,
Uzun süre oturduktan ya da ayakta durduktan sonra kötüleşen ağrılar,
Damarların birinde ya da birçoğunda kaşıntı yaşanması.

Ayak bileğine yakın bölgelerde cilt üzerinde yaralar oluşması.
Damar genişlemesiyle ortaya çıkan varis hastalığının pek çok şikayeti ve belirtisi bulunmaktadır. Tedavi edilmeyen her bir ayrı süreç, ciddi problemleri de beraberinde getirir. Hastalığın ilerlemesinden sonra bireyler, bacaklarında genişlemiş, morarmış, kıvrımlaşıp dışarı taşmış damar yapılarını rahatlıkla görebilirler.

https://www.varistedavisiklinigi.com/
 

Ameliyatsız Varis Tedavisi Nedir?

Varis, damarların genişleyip kıvrılmasıyla oluşan bir rahatsızlıktır. Ameliyatsız varis tedavisi, bu genişlemiş damarların minimal invaziv yöntemlerle tedavi edilmesidir. Bu tedavi yöntemleri cerrahi bir müdahale gerektirmediği için hastalar tarafından sıkça tercih edilmektedir. Çoğu hasta bu yöntemlerle ağrısız bir şekilde tedavi olabilir ve günlük yaşamına kısa sürede dönebilir.

Ameliyatsız Varis Nasıl Yapılır?

Ameliyatsız varis tedavisi, birkaç farklı yöntemle gerçekleştirilebilir. En yaygın kullanılan yöntemlerden bazıları:

  1. Skleroterapi: Skleroterapi, varisli damarın içine sklerozan adı verilen özel bir ilaç enjekte edilerek damarın kapatılması işlemidir. Bu yöntemle damar, zamanla küçülerek vücuttan atılır. Küçük ve orta büyüklükteki varislerin tedavisinde oldukça etkilidir.

  2. Lazer Tedavisi: Lazer tedavisinde, cildin üstünden uygulanan lazer ışınları sayesinde damar içindeki kan pıhtılaştırılır ve damar kapanır. Bu yöntem özellikle küçük çaplı varislerin tedavisinde kullanılır.

  3. Radyofrekans Ablasyon: Bu yöntem, radyo dalgaları kullanılarak damarın iç yüzeyinin ısıtılması ve kapatılması işlemidir. Daha büyük çaplı varislerin tedavisinde etkili olan radyofrekans ablasyon, genel olarak lokal anestezi ile gerçekleştirilir ve hızlı bir iyileşme süreci sağlar.

Ameliyatsız Varis Tedavisinin Avantajları

Ameliyatsız varis tedavisinin birçok avantajı bulunmaktadır:

  • Kısa Sürede İyileşme: Bu yöntemler genellikle ayaktan yapılan işlemler olduğundan, hasta aynı gün içinde evine dönebilir ve kısa sürede günlük aktivitelerine devam edebilir.
  • Düşük Ağrı ve Rahatsızlık: Ameliyat gerektiren varis tedavilerinin aksine, ameliyatsız tedavilerde ağrı ve rahatsızlık hissi oldukça azdır.
  • Estetik Görünüm: Ameliyatsız yöntemler, varisli damarların görünümünü düzeltir ve ciltte daha pürüzsüz bir görüntü sağlar.

Kimler Ameliyatsız Varis Tedavisinden Faydalanabilir?

Varis şikayetleri olan herkes bu yöntemlerden faydalanabilir. Özellikle ağrı, şişlik, kramp gibi belirtileri yaşayan ve günlük hayatı bu durumdan etkilenen kişiler, ameliyatsız tedavi yöntemlerini değerlendirebilir. Ancak en uygun tedavi yöntemi için mutlaka bir damar cerrahı ile görüşmek önemlidir.

Ameliyatsız Varis Tedavisinden Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir?

Tedaviden sonra dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır:

  • Hareketli Kalmak: Tedaviden sonra yürüyüş yapmak, kan dolaşımını artırdığı için önemlidir.
  • Varis Çorabı Kullanımı: Skleroterapi veya radyofrekans ablasyon gibi işlemlerden sonra doktorunuz varis çorabı kullanmanızı önerebilir. Bu çoraplar damarları destekler ve tedavi sürecini hızlandırır.
  • Güneşten Korunma: Lazer tedavisinden sonra ciltte renk değişikliklerini önlemek adına güneşten korunmak önemlidir.

Ameliyatsız Varis Tedavisinin Yan Etkileri Var mı?

Her tıbbi işlemde olduğu gibi, ameliyatsız varis tedavilerinde de bazı yan etkiler oluşabilir. Bu yan etkiler genellikle hafif düzeydedir ve kısa süreli rahatsızlıklar içerir. Örneğin, enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, hassasiyet veya hafif şişlik görülebilir. Bu durumlar genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.

Sonuç

Ameliyatsız varis tedavisi, varis şikayetlerinden kurtulmak isteyen kişiler için etkili ve pratik bir çözüm sunmaktadır. Hangi tedavi yönteminin sizin için uygun olduğunu öğrenmek ve detaylı bir muayene için bir uzmana başvurmanız önemlidir. Bu yöntemler sayesinde estetik kaygılardan kurtulabilir ve yaşam kalitenizi artırabilirsiniz.

post image